Kadın kırık kalpler durağında bekliyordu
Adamınsa haberi bile yoktu bundan
Sonbahar üzerine geliyordu insanın
Üstelik, mevsimler ardından ağlayan
Son yaprağını dökmüş bir çiçekti sevda
Yorulmuştu dostluklar
Hüzünlüydü bulut
”Yağ” desem, yağacaktı ayrılığın üzerine
Sırılsıklam ederek düşlerimizi
Alıp götürecekti bizi buz gibi denizine
–
Kadın kırık kalpler durağında bekliyordu
Adamınsa umurunda bile değildi bu
Altında aşkın son model bineği
Üstelik bir de çamur sıçratarak
Geçiyordu kadının önünden, hışımla
Sevda o yolların düzünde
Sessiz çığlığıydı gecenin
Nisan’ın koynunda ağlayan incecik bir sızıydı
Ayrılıksa, eski resimler üzerinden
Gözlerime bulaşan rezil bir kırmızıydı
–
Kadın kırık kalpler durağında bekliyordu
Adamsa deliydi rüzgârlar boyu
Bulutun gözyaşı, toprağın sevinciydi
Kadın bunu anlamıyordu işte
Ağlıyordu, gözlerinde bulutların hüznüyle
Adamın bedeni çatlamış toprak
Her gün dalga geçiyordu ihtiyar yüreğiyle
–
Kadın kırık kalpler durağında bekliyordu
Adam ıssız çöllerde yürüyordu yalın ayak
Oysa az önce geçmişti son otobüs
Sevda şehirlerinde ışıklar sönmüş
Masal diyârlarında iyiler mağlup
Aşk hikâyelerinin hep hüzünlüydü sonu
Bulutun gözyaşı, toprağın sevinciydi
Kadın bir türlü anlamıyordu bunu
Ali Haydar TİMİSİ
Kasım’05 / İstanbul